Türkiye'de Antropolog Olmak

Öyküler, kadin ve erkek cinsiyet farklilastirmasi üzerine olur. Bizim de ögrendigimiz kadin ve erkegin yaradilis öyküsü vardir. Onu anlativereyim dedim. Hint Mitolojisine göre kadin: Tanri, yapragin hafifligini, ceylanin bakisini, günes isiginin kivancini, sisin gözyasini aldi; rüzgârin kararsizligini, tavsanin ürkekligini buna ekledi. Onlarin üzerine, kiymetli taslarin sertligini, balin tadini, kaplanin yirticiligini, atesin yakiciligini, kisin sogugunu, saksaganin gevezeligini, kumrunun sevgisini katti. Bütün bunlari karistirdi, eritti ve kadin yapti. Yarattigi kadini erkege armagan etti. Komsu erkekler son cümleyi çok begendiler. Ooooo diyerek alkisladilar. Bekleyin bakalim ya erkek? Tanri, kaplumbaganin yavasligini, boganin bakisini, firtina bulutlarinin kasvetini, tilkinin kurnazligini, boranin dehsetini aldi; sülügün yapiskanligini, kedinin nankörlügünü, hindinin kabarisini, gergedan derisinin sertligini onlara ekledi. Bunlarin üzerine ayinin kabaligini, bukalemunun sipsevdiligini, sivrisinegin viziltisini katti ve erkegi yaratti. Yarattigi erkegi, adam etsin diye kadina verdi...(Tanitim Bülteninden)