Yerlilik Düşüncesi

Yerlilik, siyasete ve ideolojik yönelimlere bagli olarak zaman zaman gündeme gelip tartisilsa da kavramin kendisine bakis neredeyse yok gibidir. Yerlilik kavrami ilk önce toprak merkezli bir yorumlamaya tabi tutulmus, sonrasinda giderek sag/muhafazakâr çerçevede degerlendirilmistir. Yerliligin hamasetten arindirilmis, kavramsal yönünü merkeze alan teorik temellendirilmesi bu kitapla yapildi. Yerlilik bu kitapta, sadece toprak merkezli bir düsünme biçimi olarak ele alinmiyor; ayni zamanda mekân'dan vatan'a dogru genisleyen bir düsünce biçimi olarak karsimiza çikiyor. Su ana kadar ele alinan yerlilik anlatilarina bakildiginda kör ideolojik bakislar ekseninde mesele müspet ve menfi taraftarlikla incelendigi görülecektir. Oysa yerliligin zamansal süreklilige bagli olarak ontolojik boyutu gözlerden, düsünceden uzak tutuluyor. Iste bu kitapta Murat Erol, kuru taraftarliga bagli yerlilik anlayisinin karsisina yerliligin, zaman ile mekân, toprak/vatan ile tarih arasinda bir tutarlilik ve baglam durumu oldugunu net olarak yerlestiriyor. Kitapta karsimiza iki tür yerlilik çikiyor. Ilki gelenegin ve geleneksel olanin kendisi kalabilmesi çerçevesinde bir yerlilik; ikincisi ise modern zamanlarda büyük kirilmalar yasamis düsüncelerin ve kisilerin epistemik anlamda yönelimi anlaminda yerlilik. Yasadigimiz zaman diliminde birinci durumdan çok, ikinci durumun söz konusu oldugu söylenebilir. Bu bakimdan yerlilik dogru bilgiye, baglami olan duruma, geleneksele dogru bir yönelimi içermektedir. Uzun zamandir kavram üzerine çalisan Murat Erol kitapta, yerliligi temel unsurlari ile ele alirken, farkli alanlarin birikiminden yararlanmis; sosyoloji, felsefe, siyaset bilimi ve tasavvuftan yola çikarak kavrami zaman, mekân, baglam, gelenek gibi konular üzerinden temellendirmistir. Bugüne degin, spekülatif biçimde ele alinan kavram, büyük oranda Yerlilik Düsüncesi ile vuzuha kavusmus olarak okurun tartismasina birakilmistir.(Tanitim Bülteninden)