Yaşayanlara Çağrı

“Bu kitabi okumayan ve de “niçin“ siz yasamanin o yüce(!) sanatini kendisinden ögrenmek için televizyonunuzu sakin kaçirmayin.
Siz bu kitabi okumayan, çünkü reklamlar, çamasir tozundan arabaya varincaya dek arzu ettiginiz her bir seyi size söyleyecektir.“
“Belki de, ne bu kitabi, ne de size “niçin“ sorusunu soran baska bir kitabi okumayacaksiniz, çünkü tüm bir yasayis biçmi ve temposu, sizi fabrika, televizyon, basin ve süpermarket zinciriyle kiskavrak baglayarak bundan alikoymaktadir.
Belkide hisimla bana söyle karsilik vereceksiniz:
“Yeryüzünü ne hale getirdiler? insan denen varligi ne yaptilar? Hayati ne hale soktular?“ gibi sorularinizla tepeme çöken havanin agirligini daha da arttirmayiniz. Gelecek ben olmasam da olur, bense bugünü yasamak istiyorum!“
Gelecek siz olmadan da olur. Bu dogru. Ama ya size karsi olmamasi imkani varsa, hatta sizinle birlikte olma imkani varsa!
Ben “insan ölmüstür“ diyenlerden degilim. Asil insan henüz mevcut degil. Ister misiniz, onu var kilmaya çalisalim. Yani sebep sonuç zincirinde halka olmamaya, aksine daha saglam güçlerin daha açik bir gaye ile her an ortaya çiktigi dogus halindeki insanlar olmaya çalisalim. Yoksullugu doguran bir zenginlik ekonomisine karsi, kisir bir politika, acinacak bir ask, zavalli bir sanat, kuru bir bilim, özü gitmis bir dinden olusmus bu yasantiya karsi, daha zengin bir hayat tarzi olusturmayi deneyelimç
Aptalca sahte tutusmalardan hoslanmaz misiniz. Bende öyleyimdir. Ama baska seçimimiz yok: Ya iman, ya hiçlik.“