Uluslararası Medya Emperyalizmi

11 Eylül Saldirilari ardindan Islam, terörizm kavramini çagristirmaya, hatta ayni anlama gelmeye basladi. Üstelik saldirilarin üzerinden on üç yil geçmesine ragmen söz konusu durumda en küçük bir degisiklik olmadi.Uluslararasi medyada kimse Hindistan, Gucarat'ta üç bin kisi öldürüldügünde Hindu terörizminden bahsetmedi.Israilliler Gazze'yi bombalayip masum çocuklari öldürdügünde kimse buna Yahudi terörizmi demedi.George Washington Üniversitesi'nde Islam Arastirmalari Profesörü olan Seyid Nasr'in da vurguladigi gibi Uganda'nin Hristiyan hareketi Tanri'nin Direnis Ordusu (Lord's Resistance Army) Dogu Kongo'da bir milyondan fazla insani öldürdügünde kimse bunu Hiristiyan terörizmi olarak adlandirmaz.Ancak su günlerde terör denilince uluslararasi medyada kullanima açik olan tek kavram Islami terörizm. Eylül Saldirilari ardindan dünya hiçbir zaman eskisi gibi olmayacakti ve bedelini Dogu toplumlari ödeyecekti…Islam cografyalaridir acisini içine akitan tarih boyunca. Kara gözlü çocuklarin günesli sabahlara uyanacagi topraklari isgal edilir, kadinlara tecavüz edilir erkeklerin direnisini kirmak için. Çirilçiplak iskence edilirken isgallere direnenlere, utanmasi gereken gözlerini açip seyre dalan küresel haber aglaridir, Bati'nin kültür ve medeniyetidir aslinda.Tarih boyunca geldiler kendi ifadeleriyle “sinirlari belli olmayan gizemli haz cografyasina”, hiç durmadilar. Haçli seferlerinde binlerce Müslüman'i kiliçtan geçirirken de Abu Ghraib'te de hep ayni ifade vardi yüzlerinde: Zulmedenlerin, iskencecilerin zulümden aldigi haz.Günümüzde topla tüfekle degil, küresel medya devlerinin aracilik ettigi kültür yoluyla sömürgecilikte hiz kesmeyen Bati, adaletsiz dünya fotografinda gündemi belirlemeye devam etmekte.Elinizde tuttugunuz bu kitap, yeryüzünün tüm yarali ruhlarina adanmistir; yeryüzünde bir hiç olmamak için…