Taş Dile Geldiğinde_{Kürt Çocukların Çocukluk Deneyimi ve Toplumsal Gösterilerin Kurucu Rolü}

Kaybedildiler...Yoktular...Sessizdiler... Birden ortaya çiktilar...Sokaklarda göründüler... Duygulari, düsünceleri, öfkeleri taslasti; o tasi "sisteme" attilar. Yasamlari paramparça edildi, onlar yasamlarini sahiplendiler. Onlar, sokakta, tasla; öznelestiler.Sokaklarda, toplumsallasmis varliklarinin en kristallesmis siyaset biçimiyle, tas atarken gördük onlari. Bu yüzden tek dertleri "tas" sanildi, "tas atan çocuklar" denildi kolayca, çogunlukla da yargilayarak ve onlar adina düsünerek. Halbuki onlara sormak lazimdi, nedir bu tas? Bir tas nasil olur da bambaska bir çocukluk yaratir, ögrenmek gerekti ve düsüldü Amed sokaklarina...Bu kitapta, Amed sokaklarinda gezineceksiniz. Savasin çocuklari, yoksullugun çocuklari, dilsizligin çocuklari hüzünlü tebessümleriyle bakacak gözlerinize... Ellerindeki tas anlatacak size onlari, hemhal olacak vicdan arayacaklar hepinizde. Çocuklarin ellerindeki tas, umut olacak hepimizin gelecegine.Bu kitapta, bir tas neler söyler, duyacaksiniz. Bir tasa sigdirilmis asirlik baskinin, zulmün, siddetin, ayrimciligin öykülerini dinleyeceksiniz. Bir tasin cesareti umut olacak bizlere. O tasin ne dedigini anladigimizda özgürlesecek çocuklar, özgürlesecek "çocukluk".Tas dile geldiginde...(Tanitim Bülteninden)