Tarihte Akıl

Hegel'e göre insanin tarihselligi onu dogadan ayirir. Kant'in bütün insanlarin temelde ayni düsünce ya da kategorileri paylastiklari görüsü kabul edilemez. Felsefi bir sistem insan düsüncesinin zaman içinde gelistigini gözetmek zorundadir. Epistemoloji ve ontolojinin dayatmalari sonucunda tutarli bir felsefe sistemi insanla ilgili her sorunun yanitini verebilmelidir. Bu yaklasim, devrimler çaginda yasayan Hegel'i sayisiz teorik ve pratik sorunla karsi karsiya getirdi. Coskuyla karsiladigi Fransiz Devrimi sonrasinda nasil bir yeni düzen kurulacakti? Bireyin farklilastirici özgürlügü ile toplumun aynilastirici birlestiriciligi nasil uzlastirilabilirdi? Bireyin tini mevcut durumun yansimasidir; ancak büyük insanlar bunun ötesine geçerler, varolani kavradiktan sonra önceden varolmayan bir düsünce gelistirirler. Son kertede tinin doruk noktasi olan devlet, bireylerin kendilerinin bilincine ulasmalarini saglamalidir. Çünkü, "Dünya tarihi, özgürlük bilinçliliginin gelismesinden baska bir sey degildir."