Çürüyen Gölgeler

Caner'in ilk roman denemesi Çürüyen Gölgeler; bu önemli. Romanın yayına hazırlanma sürecinde aramızda oluşan hukuka sığınarak şunları söylemek isterim en başta; sıkı okur, yer yer yazarın ayaklarının yere basmadığını da hissedecek belki, ama kimi yerde de yaptığı tespitler, psikolojik tahliller ve tam yerinde kestiği ahkâmlarla çarpışınca kendi ayakları yerden kesilecek.

İddialı mı oldu ifadem? Eh, varsın olsun çünkü gene birçok yayınevinin mesafeli duracağı, hatta elini yakacak, “cıs” bir romanla karşınızdayız. “İdrak Tahlili” böyle bir seri zaten. Hayatın kalbinde, sokakta, hakikatten, edebiyat kisvesi altında köşe bucak kaçmayan, TRT Türkçesine anneannesinin pilli radyosundan başka yerde pek tahammülü olmayan bir seçki. Bu bağlamda, Çürüyen Gölgeler'in dil ve anlatımı için de kanaatimi tam burada dile getirmeliyim sanıyorum. Adıgüzeller, birçok genç yazarın kestirme sanarak, sıradışı bir hikâyeyi, yeraltı bir karakter yaratarak anlatacağım diye gerekli gereksiz argo kullanmak patikasına sapmamış, olay kurgusundaki belirsizlikle karakterin zihnindeki bulanık atmosferi hissettirmekte başarılı, üstüne üstlük poetik bir yapı oturtmuş.

Ben keyif aldım, umuyorum siz de bana katılır, keyifle okur, arkadaşlarınıza önerirsiniz.

Yolun açık olsun sevgili Caner.

-Janset Karavin