Size Katılıyorum Ama Gülmekten

One minute'nizi rica ediyorum sayin okurlar!Hayatinin dublörü olmaktan bikanlar, hakkimi yediler diye dert yananlar, dizilerle yatanlar, tekrariyla kalkanlar, favori yarismaciya SMS atanlar, Rambo'yu marketin çiragina benzetenler, vahsi Batiyi çok yahsi bulanlar yahut hepsine birden “Amaaan banane! Mesai bitse de, eve gidip çizgili pijamami giysem.” diyenler, size sesleniyorum.Minareden at beni, in asagiya tut beni gibi abidik gubidik ricalari olanlarin, sögüt dalina ruhsatsiz yuva yapmis mandanin, komsuyla muhabbete dalip ocaktaki yemegin dibini tutturanlarin, köprü alti duvarlarina sprey boyayla kalp çizenlerin, raconu bir ters bir düz örüp giyenlerin, kepekli ekmek kilo yapmaz diye firiniyla beraber yiyenlerin mizah ile izah edilmis hallerini okuyacaksiniz bu kitapta…Topraktan yaratilmis insanoglunun her an çamurlasabilecegini düsündürüp, karga her gak deyisinde dala çikip bakmamayi ögreten, agir mevzulari akliniza bir tüy hafifliginde kaldirtmayi hedefleyen bu kitap, size kendini okutmak için adeta gözünüzün içine bakiyor.Meshur Malkoçoglu'nun bu kitabi okuduktan sonra ömrünce surdan sura atladigi, ünlü astronot Neil Armstrong'un bu kitabi okur okumaz, bu dünya artik bana dar deyip solugu Ay'da aldigi da kafadan atilmaktadir. Hatta Einstein'in bile “Evet, bu kitabi okuduktan sonra zihnim açildi.” dedigi hayal meyal sey edilmektedir.Haydi, lafi uzatip sakiz etmeyelim. Bu kitapla araniza daha fazla girmeyelim. Nazar etmeyin ne olur, okuyun sizin de olur. Bilmem anlatabildi mi?