Sivil Toplum ve Ötesi_{Rousseau , Hegel , Marx}

Sivil toplum kavrami azgelismis ülkelere bir ikiligi bagrinda tasiyarak girdi. Özellikle de, uzun yillar boyu askeri diktatörlükler altinda yasamis olan toplumlar, sivil toplumu kurma projesinin bu muglaklasmis anlami için çok uygun topraklardi: Bu ülkelerde solun bir bölümü, askeri diktatörlüklerin baskici devletleri karsisinda sivil toplumun, piyasa mekanizmasina dayanan bireysel özgürlüklerini savunmayi üstlendi.Bu baglamda, sivil toplumun gelismemis ya da olgunlasmamis olmasi ile bu ülkelerde sik sik kurulan diktatörlükler arasinda dogrudan bir baglanti oldugu ileri sürülüyor ve diktatörlüge karsi mücadele ile sivil toplumun kurulmasi projesi içiçe giriyor. Sivil topluma yine olumlu degerler yükleniyor ama bu kez sorun, gelismis capitalist ülkelerdeki olgun sivil toplum düzeyine erismek olarak konuyor.Ancak bu ülkelerdeki kimi solcu aydinlar, sivil toplumu bir model olarak benimsemenin sinirlarini bu kadar dar tutmaktan yana degiller. Bu sivil toplum modelinde, vurgu piyasa iliskileri ve ussal bir kapitalizmden çok, bireyin ve çesitli toplumsal gruplarin devlet karsisindaki özgürlük alanlarinin genisletilmesi üzerinde.(Tanitim Bülteninden)