Sermaye Muamması_{Kapitalizmin Krizleri}

Beden için kan dolasimi neyse, günümüz toplumunun "politik bedeni" için sermaye akisi da odur. Bu akis yavasladiginda, kesintiye ugradiginda ya da durdugunda gündelik hayat da duruyor. Ancak kapitalizmde krizler yalnizca kaçinilmaz degil, ayni zamanda 'gerekli'. Dolayisiyla her an patlak vermeye hazir olsalar da, ekonomi politikalarina yön verenler tarafindan nedense asla 'öngörülemiyorlar'. Sermaye akisinin nasil sürdügü ve neden kesintiye ugradigi ise kavrayis yoksunu burjuva iktisatçilarin makaleleri, raporlari, öngörüleri, analizleri ve ekonomi haberleri arasinda kaybolup gidiyor. Teshis yok, tedavi de. Bu esnada kapitalizm toplumlarin ve bireylerin yasaminda yikimlar yaratarak dünyaya egemen olmaya devam ediyor. Peki, anti-kapitalist hareketimizi nereden baslatmaliyiz? Zihinsel kavrayislardan mi? Doga ile iliskilerden mi? Toplumsal iliskilerden mi? Teknolojiler ve organizasyonel biçimlerden mi? Emek süreçlerinden mi? Kurumlarin ele geçirilmesi ve devrimci biçimde dönüstürülmesinden mi? David Harvey, krizlere ragmen sermayenin hâkimiyetini nasil sürdürdügünü sorgularken "ne yapmali?" ve "kim yapacak?" sorularina da cevap ariyor. Hem sermayenin egemenlik kurdugu hem de kapitalizme karsi mücadelenin gelisecegi 'faaliyet alanlari'nin haritasini çikariyor.