Kültür ve Ruh Sağlığı_{Küreselleşme Koşullarında Kültürel Psikiyatri}

Kültürel psikiyatrinin temel önermesi, içinde yasadigimiz kültürün ruhsal rahatsizliklarin olusumunda, biçimlenmesinde ve disavurumunda etkili oldugu tezidir: Yeme içme aliskanliklarimizdan çocuk yetistirme pratiklerimize, duygularimizi ifade edis ya da gizleyis tarzimizdan yaslilik ya da gençligi algilayis biçimimize kadar hayatimizin her cephesine nüfuz eden kültür, "insan ruhu" için bir degisken olarak degerlendirilmelidir. Iste bu kitapta bir araya getirdigimiz makalelerin tümü, ruh sagligina ve ruhsal rahatsizliklara klasik yaklasimdaki temel bir eksigi telafi etme, kültürel pratiklerin rolünü bakis açilarina dahil etme kaygisi tasiyan metinler. "Insan bireyi" seklindeki evrenselci soyutlama yerine, belli bir cografyada, belli bir kültürün içinde yasayan insan bireyi. Böyle bir yaklasim, günümüzün "küresellesme" kosullarinda daha da önemli bir hale geliyor: Farkli kültürlerin birbirleriyle eskiye oranla çok daha fazla iliskiye girdikleri bu dönemde, bireylerin, kültürel farkliliklarla ve küresellesmenin getirdigi kutuplasma ve esitsizliklerle de basetmeleri gerekiyor.