Konfidenz

Sevgilisi Martin'in pesinden Paris'e gelen Barbara adinda bir kadin, bir otel odasina girdigi anda telefon çalar. Arayan Leon adinda, hiç tanimadigi, ama kendisi hakkinda her seyi, hatta hayatinin en mahrem yönlerini bile bilen bir adamdir. Barbara'ya Martin'in basinin belada oldugunu söyler. Martin oraya aslinda gizli bir siyasi direnis örgütüne katilmak için gelmistir ve Leon da örgütte Martin'den sorumlu olan kisidir. Kisa aralarla tam dokuz saat konusurlar telefonda. Leon'un Barbara'yla ilgilenmesinin nedeninin sadece siyasi sorumluluk olmadigi anlasilir. Son derece gerilimli bir tonda Barbara'nin Martin'le iliskisinden, aldigi mektuplardan, mesleginden, çocukluklarindan, hikayelerden, erkeklerin zayifligindan, yalan ve ihanetten, siyaset ve direnisten, rüyalardan, asktan, "kendi acilarina asik olduklari için kalplerinde baskalarinin acilarina yer kalmayan" insanlardan bahsederler. Leon sasirtici bir itirafta bulunduktan sonra kendini çirilçiplak ortaya koyar: Hayatini baskalarinin acilarini emmekle geçirmis bir sünger gibidir. "Varliginin orta yerinde disiligin o derin yarasina benzeyen bir sey vardir ve dünyanin acilari buradan içine dolmaktadir." Bu upuzun konusma, en yogunlastigi anlardan birinde beklenmedik bir biçimde kesilir ve basdöndürücü bir olaylar zinciri baslar... Bütün bunlar olurken de bizlere Leon'la Barbara'nin hikayesini anlatan yazar, durmadan kendisini sorgulamaktadir. "Katillerin dünyasinda düs kurmaya cesaret eden" insanlari anlatan hüzünlü ve politik bir roman Konfidenz.