Güneşin Doğuşu

Öksüz, yetim, kimsesiz kalmış bir çocuğun büyüyünce koskocaman bir aile sahibi olmayı hayal ettiği yerdir “Vatan”...
Ekip, hasat ettiği ürününü seyrederken, kendisini köy meydanında, aslan parçası oğlunun düğününde halay çekerken gören babanın tarlasıdır “Vatan”...

Bir genç kızın, avuçlarına alıp koklarken, vuslata eremeden şehit olan nişanlısının kokusunu duyduğu topraktır “Vatan”...
Büyük bir savaştan çıktık. Çoğumuz ailelerimizi kaybettik. Savaşta kazanabilmek adına varımızı yoğumuzu feda ettik. Milletimiz yokluk içinde şu an. Bir olup kazandık. Yine bir olup küllerimizden doğacağız.

Ülkenin her yanı yıkık dökük. Her şeyi baştan yaratacağız. Hep birlikte yeni bir ülke inşa edeceğiz. Çalışacağız, üreteceğiz. Kimseye muhtaç olmadan kalkınacağız. Çünkü bize ancak biz yardım edebiliriz. Biz birliğimizi bozmadığımız sürece her şeyin üstesinden geliriz. Diğer ülkelere de böylece örnek olacağız.

Çalıkuşu gibi Anadolu'nun her köyüne, memleketin her köşesine dağılacağız. Eğitilmemiş insan, aydınlanmamış beyin bırakmayacağız.
Ey kağnılarla mermi taşıyan yüreği şefkatli annem sen hiç merak etme! Bu Vatan ve bu Cumhuriyet bize emanet.

Ağlama koca yürekli annem, binlerce evlâdın gitti bu Vatan uğruna. Binlerce evlâdının yükü varken omuzlarımızda biz bu Vatanı kimseye bırakmayız. Aldığımız onca darbeden sonra bizler aydınlığı en hak etmiş kişileriz. Biz şimdi o aydınlığa kavuştuk. Ve o aydınlığı terk etmeye niyetli değiliz.

Hiç merak etmeyin! Mustafa Kemal, Cumhuriyet'i gençlere emanet etmiştir. Ve gençlerden emindir. Çünkü onun gençleri, alınan darbeleri bilir. Onun emanet ettiği gençlik Vatanı uğruna gerekirse her şeyden vazgeçebilen bir gençliktir. Ve bu gençlik, emanete ihanet etmez. Bu gençlik ülkesi için her şeyi yapmaya hazırdır.

Biz Türk gençliğiyiz.

Ey Vatan! Gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.